Psikanalizin “İl n’y pas de rapport sexuel” yani denklik-orantı-tamamlanma anlamında “cinsel ilişki yoktur” ve “La Femme n’existe pas” yani genellenebilir olarak hepsi-tam-bütünü anlamında “Kadın yoktur” iki ana arteri üzerinden ilerleyen Encore (1972-73), başlangıç cümlesinde Etik ve Encore'u hazırlayan ....ou pire Seminerine bir anımsatma yapar. Hemen takip eden satırlarda aşkın ne olduğuna -bunun tanımı Lacan’ın yapıtı boyunca birçok kez değişse de- ama en önemlisi de ne olmadığına dair tanımı, bizi yine kaçınılmaz olarak Aktarım Seminerine gönderir. Seminerler arasında gezinerek okumayı tercih ettiğimiz bu çalışma, Lacan’ın yapıtını ele almanın da bir tarzı. Konuşan varlığın cinsel kimliği eksiklikle, zevkle ve sözcüklerle olan ilişkisine göre eril veya kadınsı olarak tanımlandığına ve bu konumlanışları ancak bir diğeriyle olan ilişkisine göre düşünebildiğimize göre, Lacan’ı okuma ve ele alma şeklimiz de sadece Baba-nın-(soy)Adı’na ve ürettiği fallik narsisizme göre konumlanamaz.
Çalışma dili Türkçe, Fransızca ve İngilizcedir. Bu sayede çeviri imkanları ve sorunlarıyla ilgili bir çalışma yapabilmeyi, dolayısıyla da birçok düzlemde Lacan’ı Türkçe’ye nasıl çevirmeli sorusuna da yanıt arayabilmeyi umuyoruz. Zira Lacan’ın Brezilya dilindeki çevirmenlerinden olan psikanalist Angelo Jesuino’nun deyişiyle çevirmekten farklı olarak çevişitmek (tradouïre), şairlerin, felsefecilerin ya da edebiyatçıların, kimi zaman da matematikçilerin psikanalistlerle bir araya gelerek metni yüksek sesle okuyup işiterek çevirme işlemidir. En azından Lacan’ın metnine değerini kazandıracak olan şey zahmetli de olsa ancak bu türden bir çalışmanın içinden gelebilir. Bir diğer deyişle, diğerlerinin duyuşundan geçmeyi kabul ettiğimiz bir bir-aradalık içinden. Diğer türlüsü tam da bunun aksini söyleyen, üstelik Etik’e gönderimde bulunarak açılan bir Semineri metne tamamen dışsal, didaktik bir yerden, kısacası Tek ve Bir tarafından çevirmeye denk düşer.
A.L.I.'ye kayıtlı bir kartel de olan bu çalışma iki seneye yayılacak olup Paris, İstanbul ve Ankara’dan toplam 5 katılımcıyla birlikte Özge Soysal’ın (A.L.I. üyesi) sorumluluğunda 3 haftada bir zoom üzerinden yürütülecektir.
Başlangıç tarihi: 3 Kasım 2020, 21.00-22.30.
Yeni başlangıç tarihi: 5 Ekim Pazartesi 2021, 21.00-22.30.
Çalışma dili Türkçe, Fransızca ve İngilizcedir. Bu sayede çeviri imkanları ve sorunlarıyla ilgili bir çalışma yapabilmeyi, dolayısıyla da birçok düzlemde Lacan’ı Türkçe’ye nasıl çevirmeli sorusuna da yanıt arayabilmeyi umuyoruz. Zira Lacan’ın Brezilya dilindeki çevirmenlerinden olan psikanalist Angelo Jesuino’nun deyişiyle çevirmekten farklı olarak çevişitmek (tradouïre), şairlerin, felsefecilerin ya da edebiyatçıların, kimi zaman da matematikçilerin psikanalistlerle bir araya gelerek metni yüksek sesle okuyup işiterek çevirme işlemidir. En azından Lacan’ın metnine değerini kazandıracak olan şey zahmetli de olsa ancak bu türden bir çalışmanın içinden gelebilir. Bir diğer deyişle, diğerlerinin duyuşundan geçmeyi kabul ettiğimiz bir bir-aradalık içinden. Diğer türlüsü tam da bunun aksini söyleyen, üstelik Etik’e gönderimde bulunarak açılan bir Semineri metne tamamen dışsal, didaktik bir yerden, kısacası Tek ve Bir tarafından çevirmeye denk düşer.
A.L.I.'ye kayıtlı bir kartel de olan bu çalışma iki seneye yayılacak olup Paris, İstanbul ve Ankara’dan toplam 5 katılımcıyla birlikte Özge Soysal’ın (A.L.I. üyesi) sorumluluğunda 3 haftada bir zoom üzerinden yürütülecektir.
Başlangıç tarihi: 3 Kasım 2020, 21.00-22.30.
Yeni başlangıç tarihi: 5 Ekim Pazartesi 2021, 21.00-22.30.