Anneliğe ve Kadınlığa Dair

Edebiyat, Sinema ve Psikanaliz 20 Eylül 2017

Bebek bakımıyla ilgili ayrıntılı prosedürleri, doğar doğmaz içine düştükleri pedagojik söylemleri, adeta militanca uzatılan emzirme sürelerini, annelere verilen eğitim programlarını düşündüğümüzde, bebeklerin ve çocukların öznelliklerinin yok sayıldığı kadar, annelerin günümüz söyleminde kadın oluşlarını da yok saymaları söz konusu olabiliyor. Hatta şüphesiz bu ikisi -çocuğun öznelliği ve annedeki kadın- öznellik söz konusu olduğunda birbirlerinden ayrıştırılabilir şeyler de değil.
​Seda Kantarcı, İKÜ Psikoloji Kulübü Dergisi'nin "Toplum ve Cinsiyet" sayısında yayınlanmış (2013) bu yazısında, bir kadının anne olma sürecindeki tekil hikayesinin anlatıldığı bir filmden yola çıkarak, annelik ve kadınlığın tam olarak uzlaşamaz oluşuyla birlikte, bir kadının kendi kadınlık hikayesinde başka olana nasıl yer açabildiğini ele alıyor.